SceneKids, EmoFun Forum, Müzik & Chat UYELERE OZEL SCENEKIDS TOPICLER... BAZILARI İÇİN SADECE FORUM AMA BİZİM İÇİN BİR AİLE... UYELİK 5 SANIYE UŞENME AmK :) |
|
| can yÜceL. . | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
qeDy Moderatör
Mesaj Sayısı : 1914 Rep Puan : 2537 Kayıt tarihi : 20/04/09 Yaş : 29 Nerden : ankaRa
| Konu: can yÜceL. . Çarş. Nis. 22, 2009 9:51 pm | |
| AKDENİZ YARAŞIYOR SANA Akdeniz yaraşıyor sana Yıldızlar terler ya sen de terliyorsun Aynı ıslak pırıltı burun kanatlarında Hiç dinmiyor motorların gürültüsü Köpekler havlıyor uzaktan Demin bir çocuk ağladı Fatmanım cumbadan çarşaf silkiyor yine Ali dumdum anasına sövüyor saatlerdir Denizi tokmaklıyor balıkçılar Bu sesler işte sessizliğini büyüten toprak O sesinin sardunyalar gibi konuşkan sessizliği Hayatta yattık dün gece Üstümüzde meltem Kekik kokuyor ellerim hala Senle yatmadım sanki Dağları dolaştım Ben senden öğrendim deniz yazmayı Elimden düşmüyor mavi kalem Bir tirandil çıkar gibi sefere Okula gidiyor öğretmenim Ben de ardından açılıyorum Bir poyraz çizip deftere Bir ada var sırf ebabil Dönüyor dönüyor başımda Senle yaşadığım günler Gümüş bir çevre oldu ömrüm Değince güneşine Neden sonra buldum o kaçakçı mağarasını Gözlerim kamaşınca senden Ölüm belki sularından kaçırdığım O loş suda yıkanmaktır Durdukça yosundan yeşil Kulaç attıkça mavi Ben düzde sanırdım yıkıntım Örenim alkolik asarım Mutun doruğundaymışım meğer Senle çıkınca anladım Eski Yunan atları var hani Yeleleri bükümlü Gün inerken de öyle Ağaçtan izdüşümleriyle Yürüyor Balan tepeleri Yürüyor bölük bölük can Toplu bir güzelliğe doğru Kadınım Yaraşıyorsun sen Akdenize Can Yücel | |
| | | qeDy Moderatör
Mesaj Sayısı : 1914 Rep Puan : 2537 Kayıt tarihi : 20/04/09 Yaş : 29 Nerden : ankaRa
| Konu: Geri: can yÜceL. . Çarş. Nis. 22, 2009 9:52 pm | |
| ANAYASASI İNSANIN Ustamız Eluard’ın izinden Kan yasası bu insanın: Üzümden şarap yapacaksın Çakmak taşından ateş Ve öpücüklerden insan! Can yasası bu insanın: Savaşlara yoksulluklara Ve binbir belaya karşın İlle de yaşayacaksın! Us yasası bu insanın: Suyu şavka döndürüp Düşü gerçeğe çevirip Düşmanı dost kılacaksın! Anayasası bu insanın Emekleyen çocuktan Uzayda koşana dek Yürürlükte her zaman
Can Yücel | |
| | | qeDy Moderatör
Mesaj Sayısı : 1914 Rep Puan : 2537 Kayıt tarihi : 20/04/09 Yaş : 29 Nerden : ankaRa
| Konu: Geri: can yÜceL. . Çarş. Nis. 22, 2009 9:52 pm | |
| Yanlızlık
yalnızlığa dayanırımda,birbaşınalığa asla,
yaşlanmak hoş değil,duvarlara baka baka...
bir dost göz arayışıyla...
saat tıkırtısıyla....
korkmam geçinip gideriz biz mutlulukla...ama;
günü aydın,akşamın iyi olsun diyen biri olmalı...
bir telefon sesi çalmalı ara sıra da olsa kulağımda.
yoksa zor değil,hiç zor değil,demli çayı bardakta karıştırıp,
bir başına yudumlamak doyasıya....
ama;
çaya kaç şeker alırsın?
diye soran bir ses olmalı ya ara sıra......
Can Yücel.. | |
| | | qeDy Moderatör
Mesaj Sayısı : 1914 Rep Puan : 2537 Kayıt tarihi : 20/04/09 Yaş : 29 Nerden : ankaRa
| Konu: Geri: can yÜceL. . Çarş. Nis. 22, 2009 9:52 pm | |
| Ben Hayatta En Çok Babamı Sevdim Ben hayatta en çok babamı sevdim Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk Çarpı bacaklarıyla -ha düştü ha düşecek Nasıl koşarsa ardından bir devin O çapkın babamı ben öyle sevdim Bilmezdi ki oturduğumuz semti Geldi mi de gidici - hep , hep acele işi Çağın en güzel gözlü maarif müfettişi Atlastan bakardım nereye gitti Öyle öyle ezber ettim gurbeti Sevinçten uçardım hasta oldum mu, Kırkı geçerse ateş, çağırırlar İstanbul'a Bi helallaşmak ister elbet , diğ'mi oğluyla! Tifoyken başardım bu aşk oy'nunu, Ohh dedim, göğsüne gömdüm burnumu, En son teftişine çıkana değin Koştururken ardından o uçmaktaki devin, Daha başka tür aşklar, geniş sevdalar için Açıldı nefesim, fikrim, canevim Hayatta ben en çok babamı sevdim. | |
| | | qeDy Moderatör
Mesaj Sayısı : 1914 Rep Puan : 2537 Kayıt tarihi : 20/04/09 Yaş : 29 Nerden : ankaRa
| Konu: Geri: can yÜceL. . Çarş. Nis. 22, 2009 9:53 pm | |
| Yeşil Şiir
Baktıkça çoğalır yıldızlar gecede
Parmaklarınla sayılmaz;
Kimi duyulur, kimi duyulmaz,
Dinledikçe çoğalır gecede,
Sesler gelir,
Ya hızlıdan, ya yavaştan.
Her şey kendi dilince konuşur;
Karanlık örtse de üstünü
Gecede devam eder renk renk
Ağacın dalında, rüzgarda;
Her şey kendi rengince konuşur.
Gözlerini kapatır beklerdi;
Yaprağa benzer ellerini, avuçlarını uzatır,
Beklerdi işitinceye dek
Ağacın dalında, rüzgarda;
Yeşili duydu mu uyurdu
Rüyasında... | |
| | | qeDy Moderatör
Mesaj Sayısı : 1914 Rep Puan : 2537 Kayıt tarihi : 20/04/09 Yaş : 29 Nerden : ankaRa
| Konu: Geri: can yÜceL. . Çarş. Nis. 22, 2009 9:54 pm | |
| BİR SEN EKSİKTİN AYIŞIĞI
Bileklerimizi morartmış yeni Alman kelepçeleri,
Otobüsün kaloriferleri bozuldu Kaman'dan sonra
Sekiz saat oluyor karbonatlı bir çay bile içemedik,
Başımızda perensip sahibi bir başçavuş.
Niğde üzerinden Adana Cezaevine gidiyoruz...
Bi sen eksiktin ayışığı
Gümüş bir tüy dikmek için manzaraya! | |
| | | qeDy Moderatör
Mesaj Sayısı : 1914 Rep Puan : 2537 Kayıt tarihi : 20/04/09 Yaş : 29 Nerden : ankaRa
| Konu: Geri: can yÜceL. . Çarş. Nis. 22, 2009 9:54 pm | |
| İTİRAZA İTİRAZIM VAR
Süt limanlarında poyrazlarla lodoslar oluyorum
Döndükçe, döndükçe başım, martılar kusuyorum
Derya bir Kuran-ı Kerim yapraklarını bir bir açıyorum
Karış, karış, karış, karış, karış, karış, karış karıştırıyorum
Bakara oynuyorum Fatiha'nın Bakara suresiyle
Ve zarlarla ki hepsi ayrı bir Sure alayıdır
Nedir diye, nemenedir bu arabesk diye diye
Martılar bu şakası yok, akaraplar tarafından ağlanılan
Bir mersiye - şad olsun ruhu - Tamburi Cemil Bey'e
Odeon bir rekorla koşan bir gramafonmuş bu dünya
Kurdukça dönüyorum, döndükçe çalıyor, çalınıyorum
Ben ki Kibariye bir hırsız ve Ferdi Tayfur kadar eski bir sipiker ve
kokoyiniman
Kendimden kendimi çalıyorum, kendimle, kendimle kendimi
Yaşasın mahşere dek bu kısır olmayan döngü
Yaşasın Veli`fendiler'de mahşerin o dokuz doğuran süvarisi
Benden önce de vardı, benden sonra da tufan
Yaşamak ölünmez ki yaşamayı yaşamaklan
Gönderin de Hasan-hüseyin emminin, dalgalandıkça bu kırmızı don
Bir arabesk bu, ister sol olsun, ister sağ
Ve indikçe kustuğum martıların güzel gözlerinden yaşlar
Çaputlar kalkıp kalkıp Marmara'nın dalga kıranlarından
Kondu-konacak geceleri Hacı Bektaş-ı Veli'nin türbesindeki o milyon
yıllık dut ağacının dallarına
Bu şiir ve bu nane, ifademe mani olmayan bir damla meni
Lumpen kesilmiş şahsımın kuzgunlaşmasıyla birden göğe ağan
ve ağaran meçhul bir artısıyla
Ki istersen demevi bir RH pozitif de olabilir.
İşte bu şiirin kendini çektikten sonra Kodak'la nefsine nefes etmesidir
Zaten şiir denen nesne, eski bir an'aneyle, doğan çocuğun kulağına
ezan makamıyla isminin üflenmesidir
Ya da tınlatmaktır içinle için için olan tambur ola ki evreni
Ve de çınlasın deyuu Neyzen'in neyi (görülmemiş hiç neyin çınladığı
bu ana dek)
Ve en arabesk ve en çağdaş adamımız Orhan Veli'nin kuzular kulağına
Maraz ve menapoz, muhteris ve muteriz itirazlara itirazim var,
itirazim, itirazim
Ama halka, halka halka halkalanan halka dünden ve yarından
her zaman razıyım. | |
| | | qeDy Moderatör
Mesaj Sayısı : 1914 Rep Puan : 2537 Kayıt tarihi : 20/04/09 Yaş : 29 Nerden : ankaRa
| Konu: Geri: can yÜceL. . Çarş. Nis. 22, 2009 9:54 pm | |
| ÖYLE Bİ
Temiz gömlegimi giydim talimden sonra
Ayaklarını yıkıyor çeşme başında erler
İşte sen öyle bir serindin
Tuzladan kaptılarla inerken şehre
Ne güzel şey sivil denmesi çıplağa
Ve gün-açık penceresinden meselerin
Yamacın kuytusuna sokulmuş mavi
Ufacık bi parça deniz gibiydin
Şipka biberleriyle konmuş okulun camlarına
Arnavut Köyünün o muhacir güneşi
İste sen öyle bi cumartesiydin
Sahanlıkta saçlarını tarıyor kızlar
Raylar ondan böyle kıvılcımlanıyor
Köşeleri dönerken, önlükleri altından
Dünyaya başlar gibi aybaşlarının kokusu
Kalkan al tıramvaydın ergenlik durağımdan
Meyvahoşun orda bir sabahcı kahvesi
Gün ağarmıştı ama ben günaydın demedim
İşte sen öyle ışıklı bir yerdin.
Bilmiyordum hiç burda bir fırın olduğunu
Diz çöktüm asfalta, baktım aşağı, üüüü'üh!..
İşçiler ateşler ay çörekleri
Ve kılıc gibi taze ekmek kokusu...
Dağıttık evvel-allah yalnızlıkları
Yaşamak düğünse, sen orda gelindin
Seni soydum, Güler, dünyayı giyindim | |
| | | qeDy Moderatör
Mesaj Sayısı : 1914 Rep Puan : 2537 Kayıt tarihi : 20/04/09 Yaş : 29 Nerden : ankaRa
| Konu: Geri: can yÜceL. . Çarş. Nis. 22, 2009 9:54 pm | |
| Ben de ben de herkes gibi gidip bir sahil kasabasında, yeşilin ve mavinin içinde yok olmak istiyorum, artık buralar , bu insanlar, bu çevre boğuyor beni, bizi...ve sizi...
O halde bağlayan nedir elinizi kolunuzu, sizi engelleyenler ....beni de..bizi de.. sizi de.. hep aynı değil mi?
Herkes Gitmek İstiyor
Bu günlerde herkes gitmek istiyor. Küçük bir sahil kasabasına, Bir başka ülkeye, dağlara, uzaklara... Hayatından memnun olan yok. Kiminle konuşsam aynı şey... Herşeyi, herkesi bırakıp gitme isteği. Öyle "yanına almak istediği üç şey" falan yok. Bir kendisi... Bu yeter zaten. Herşeyi, herkesi götürdün demektir. Keşke kendini bırakıp gidebilse insan. Ama olmuyor. Hadi kendimize razıyız diyelim, Öteki de olmuyor; Yani herşeyi yüzsütü bırakmak göze alınmıyor. Böyle gidiyoruz işte. Bir yanımız "kalk gidelim", Öbür yanımız "otur" diyor. "O"tur" diyen kazanıyor. O yan kalabalık zira... İş, güç, sorumluluk, çoluk çocuk, aile, Güvende olma duygusu... En kötüsü alışkanlık... Alışkanlığın verdiği rahatlık, Monotonluğun doğurduğu bıkkınlığı yeniyor. Kalıyoruz... Kuş olup uçmak isterken, ağaç olup kök salıyoruz. Evlenmeler, Bir çocuk daha doğurmalar, Borçlara girmeler, İşi büyütmeler... Bir köpek bile bizi uçmaktan alıkoyabiliyor. Misal ben; Kapıdaki Rex'i bırakıp gidemiyorum. Değil bu şehirden gitmek, İki sokak öteye taşınamıyorum. Alıp götürsem gelmez ki... Bütün sokağın köpeği olduğunun farkında. Herkes onu, o herkesi seviyor. Hangi birimizle gitsin? "Sırtında yumurta küfesi taşımak" diye bir deyim vardır. Evet, sırtımızda yumurta küfesi var hepimizin. Kendi imalatımız küfeler... Ama eğreti de yaşanmaz ki bu dünyada. Ölüm var zira! Ölüme inat tutunmak lazım, İnadına kök salmak lazım. Bari ufak kaçışlar yapabilsek. Var tabi yapanlar, ama az. Sadece kaymak tabakası. Hepimiz kaçabilsek... Bütçe, zaman, keyif denk olsa... Gün içinde mesela; Küçücük gitmeler yapabilsek. Ne mümkün? Sabah 9 akşam 18... Sonra başka mecburiyetler... Sıkışıp kaldık... Sırf yeme, içme, barınmanın bedeli bu kadar ağır olmamalı. Hayatta kalabilmek için bir ömür veriyoruz. Bir ömür karşılığı bir ömür yani... Ne saçma... Bahar mıdır bizi bu hale getiren? Galiba.. Ben her bahar aşık olmam Ama her bahar gitmek isterim. Gittiğim olmadı hiç, ama olsun... İstemek de güzel | |
| | | qeDy Moderatör
Mesaj Sayısı : 1914 Rep Puan : 2537 Kayıt tarihi : 20/04/09 Yaş : 29 Nerden : ankaRa
| Konu: Geri: can yÜceL. . Çarş. Nis. 22, 2009 9:55 pm | |
| HERŞEY SENDE GİZLİ
Yerin seni çektiği kadar ağırsın Kanatların çırpındığı kadar hafif.. Kalbinin attığı kadar canlısın Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç... Sevdiklerin kadar iyisin Nefret ettiklerin kadar kötü.. Ne renk olursa olsun kaşın gözün Karşındakinin gördüğüdür rengin.. Yaşadıklarını kar sayma: Yaşadığın kadar yakınsın sonuna;
Ne kadar yaşarsan yaşa, Sevdiğin kadardır ömrün.. Gülebildiğin kadar mutlusun Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin Sakın bitti sanma her şeyi,
Sevdiğin kadar sevileceksin. Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın Bir gün yalan söyleyeceksen eğer Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın. Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın Unutma yagmurun yağdığı kadar ıslaksın Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak. Kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü. Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin..
İşte budur hayat! İşte budur yaşamak bunu hatırladığın kadar yaşarsın Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun Çiçek sulandığı kadar güzeldir Kuşlar ötebildiği kadar sevimli Bebek ağladığı kadar bebektir Ve herşeyi öğrendiğin kadar bilirsin bunu da öğren, Sevdiğin kadar sevilirsin... | |
| | | qeDy Moderatör
Mesaj Sayısı : 1914 Rep Puan : 2537 Kayıt tarihi : 20/04/09 Yaş : 29 Nerden : ankaRa
| Konu: Geri: can yÜceL. . Çarş. Nis. 22, 2009 9:55 pm | |
|
Bağlanmayacaksın
Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne. "O olmazsa yaşayamam." demeyeceksin. Demeyeceksin işte. Yaşarsın çünkü. Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki. Çok sevmeyeceksin mesela. O daha az severse kırılırsın. Ve zaten genellikle o daha az sever seni, senin o'nu sevdiğinden. Çok sevmezsen, çok acımazsın. Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem. Çalıştığın binayı, masanı, telefonunu, kartvizitini... Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin. Senin değillermiş gibi davranacaksın. Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de korkmazsın. Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın. Çok eşyan olmayacak mesela evinde. Paldır küldür yürüyebileceksin. İlle de bir şeyleri sahipleneceksen, Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin. Gökyüzünü sahipleneceksin, Güneşi, ayı, yıldızları... Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak. "O benim." diyeceksin. Mutlaka sana ait olmasını istiyorsan bir şeylerin... Mesela gökkuşağı senin olacak. İlle de bir şeye ait olacaksan, renklere ait olacaksın. Mesela turuncuya, yada pembeye. Ya da cennete ait olacaksın. Çok sahiplenmeden, Çok ait olmadan yaşayacaksın. Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi, Hem de hep senin kalacakmış gibi hayat. İlişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak...
CAN YÜCEL
| |
| | | qeDy Moderatör
Mesaj Sayısı : 1914 Rep Puan : 2537 Kayıt tarihi : 20/04/09 Yaş : 29 Nerden : ankaRa
| Konu: Geri: can yÜceL. . Çarş. Nis. 22, 2009 9:55 pm | |
| Seninle olmanın en güzel yanı ne biliyor musun?
Elin elime değmeden avuçlarımı terleten sıcaklığını taa içimde hissetmek.
Seninle olmanın en kötü yanı ne biliyor musun?
''Seni seviyorum'' sözcüğü dilimin ucunu ısırırken her konuşmamızda boş yere saatlerce havadan sudan söz etmek.
Seninle olmanın en heyecanlı yanı ne biliyor musun?
Aynı şeyleri seninle aynı anda düşünmek birlikte ağlamak gülmek. Ve buradayken bile seni çılgınca özlemek...
Seninle olmanın en acı yanı ne biliyor musun?
Seni hiç tanımadığım bir sürü insanlarla paylaşmak. Senin yanında olan, seninle konuşan herkesi çocukça kıskanmak.
Seninle olmanın en mutlu yanı ne biliyor musun?
Tanıdık birileriyle karşılaşma tedirginliği ile yollarda yürümek yan yana... Elimdeki şemsiyeye inat yağmurda ıslanmak birlikte. Elimde kır çiçeğiyle seni beklemek... Aynı mekanlarda aynı yiyecekleri yemek.
Seninle olmanın en romantik yanı ne biliyor musun?
Sensiz gecelerde sana söyleyemediklerimi yıldızlara aya anlatmak... Okuduğum kitabın sayfalarında dinlediğim şarkıların türkülerin şiirlerin her mısrasında seni bulmak.
Seninle olmanın en zor yanı ne biliyor musun?
Seni kaybetme korkusuyla hayatta ilk kez tattığım o tarifsiz duygularımı umut denizinin ortasında küreksiz bir sandala hapsetmek. Sevgili yerine yıllarca dost kalmayı başarmak. Yalın ayak yürümek bıçağın en keskin yerinde. Kanadıkça tuz yerine gözyaşlarımı basmak yüreğime.
Seninle olmanın tek yan etkisi ne biliyor musun?
Nereden bileceksin?
Sen benimle hiç olmadın ki. Olsaydın avuçlarım terlemezdi... Isırmazdım dilimin ucunu... Özlemezdim seni yanımdayken.Kıskanmazdım.
Korkmazdım yollarda yürümekten. Islanmazdım yağmurlarda... Yıldızlara aya dert yanmaz, böyle her şarkıda serhoş olmazdım.
Korkmazdım seni kaybetmekten ayaklarım kan revan atlardım sandaldan denize... Ve her kulaçta haykırırdım seni..
Ama sen hiç benimle olmadın ki... YA AKLIN BAŞKA YERLERDEYDİ YA YÜREĞİN...
Can YÜCEL | |
| | | pixi[é]La_xD Moderatör
Mesaj Sayısı : 3082 Rep Puan : 4351 Kayıt tarihi : 20/04/09 Yaş : 34 Nerden : ||| ๑۩۞۩๑ ۞|™•● ANKARA●•™ |۞ ๑۩۞۩๑
| Konu: Geri: can yÜceL. . Çarş. Nis. 22, 2009 10:41 pm | |
| bu quzeL | |
| | | taFFyo V.İ.P
Mesaj Sayısı : 541 Rep Puan : 681 Kayıt tarihi : 20/04/09 Yaş : 33 Nerden : ankara :F
| Konu: Geri: can yÜceL. . Cuma Nis. 24, 2009 11:51 pm | |
| | |
| | | qeDy Moderatör
Mesaj Sayısı : 1914 Rep Puan : 2537 Kayıt tarihi : 20/04/09 Yaş : 29 Nerden : ankaRa
| Konu: Geri: can yÜceL. . Cuma Mayıs 01, 2009 8:45 am | |
| | |
| | | | can yÜceL. . | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|