Çok güzel bir gündü en sevdiğim arkadaşlarimi evime çağirmiştim. Beraber çay içeriz oturup dertleşiriz diye düþünmüþtüm. Beklemeye başladim. Tabi boş durmuyordum müzik dinliyor günün keyfini çikariyordum. Olacaklardan habersizdim her zamanki ki gibi fondaki müzik her ne kadar hareketlide olsa içimde birieyler oluyordu. Gündüzdü ama karanliklar hissediyordum. Kapi çalindiğinda korkmadim desem yalan olur. Gelenler onlardi arkadaşlarim en sonunda geldiniz diyip eve konuk ettim onlari bir kenara oturdular gülüp eğleniriz diye gelmiişlerdi ama suskunlardi. Konuşturmak için çok çaliştim ama çabasizdi. İçeceğimiz bir bardak çayin bizi neşelendirebileceğini düşünüp oradan çay getirmek üzere ayrildim. Garipti çünkü birbirleriyle bile konuşmuyorlardi. içimi tarifsiz duygular kapladi neler oluyordu acaba. Yanlarina çaylarla geldiğimde ikisi birden bana öyle bir baktilar ki gözlerinde nefret vardi. Havayi dağitmak istedim yine sustular. Tam o esnada arkadaşim çayini upuzun tirnaklariyla kariştirmaya başladi. Tirnaklar gördüğüm an kaynar sular boşandi. Korkuyordum nasil uzaklaşabilirdim... (Cinler insan kiliğina girdiklerinde ya tirnaklari uzun olur yada vücutlarinin bir bölümü farkli olur) Son çirpinişlarimdi. Kaçmaliydim tam o esnada bugüne kadar sesine sinir olduğum kapi zili bana en güzel şarkilar gibi gelerek çaldi. Müsadenizle diyip kapiya yöneldim sessiz durmalari beni korkutmuştu ama kapiyi açmak son çaremdi. Kapiya yöneldim kapida abim vardi. Hizla olayi anlattim hadi gidelim çabuk olmaliyiz kaçmaliyiz dedim içerde cinler var. Nerden anladin dedi. Kisaca önemsemeyerek uzun tirnaklari vardi dedim. Abim hizla yüksek sesle tirnaklarini gösterip böylemi dedi. Ve o anda bayilmişim sonra geciken arkadaşlarim geldiğinde beni ayiltilar.
aLıntıdır...!